Bremen’de bir kilisede iltica hakkı arayan Somali asıllı bir mültecinin deportasyonu, yaklaşık 100 kişinin direnişiyle engellendi. Yetkililer ve kilise arasında sert tartışmalar yaşandı.
Deportasyon Girişimi Kilisede Direnişle Sonuçlandı
Almanya’nın Bremen kentinde, Somali asıllı 25 yaşındaki bir mültecinin Finlandiya’ya iade edilmesi girişimi, kilisedeki direniş nedeniyle başarısız oldu. Yerel Protestan Zion Kilisesi’nde koruma altına alınan mülteci için yapılan gece operasyonu, kilise cemaati ve halktan yaklaşık 100 kişinin gösterdiği dirençle durduruldu.
Radio Bremen’in haberine göre, deportasyon talimatı Almanya Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF) tarafından verilmişti. Bremen Göç Ofisi ve polis destekli operasyon, kilise ve devlet arasındaki ilişkilerde gerginlik yarattı.
Mülteci, Finlandiya’ya Dönmek İstemedi
Somali asıllı mültecinin avukatı, Finlandiya’da maruz kaldığı şiddet nedeniyle ülkeye dönmeyi reddettiğini belirtti. Zion Kilisesi’nin Pastörü Thomas Lieberum, mültecinin Almanya’da kendini güvende hissettiğini ve burada arkadaşları ile ailesinin bulunduğunu ifade ederek, deportasyona karşı çıktı.
Bremen Protestan Kilisesi Başkanı Bernd Kuschnerus ise devletin yaklaşımını eleştirdi ve kiliselerin insani durumu gözetmek zorunda olduğunu söyledi:
"Devlet ve kilise arasındaki önceki iyi ilişkilerin yeniden tesis edilmesini bekliyorum," dedi.
Yetkililerden Kiliseye Eleştiri
Bremen İçişleri Senatörü Ulrich Mäurer, BAMF’ın Dublin Anlaşması gereğince mültecinin Finlandiya’ya iadesine karar verdiğini hatırlatarak, kiliseyi mevcut anlaşmalara uymamakla suçladı. BAMF’ın yaptığı kapsamlı incelemede deportasyon kararının doğru olduğuna hükmedildiğini ifade eden Mäurer, bu kararın kilise dahil herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
Kilise İlticalarına Müdahaleler Artıyor
Almanya’da kilise ilticası 40 yılı aşkın bir süredir mülteciler için son çare olarak görülüyor. Ancak son yıllarda kiliselere yönelik müdahalelerde artış yaşandı:
Ekim 2024: Hamburg’da bir Afgan mülteci kilise ilticasından zorla çıkarıldı.
Mayıs 2024: Rusya’dan bir aile, kilise ilticasında olmalarına rağmen İspanya’ya iade edildi.
Şubat 2024: Rheinland-Pfalz eyaletinde bir Suriyeli, kilise ilticasından çıkarılarak Danimarka’ya gönderildi.
Temmuz 2023: Bir Iraklı çiftin kilise ilticası sonlandırılmak istendi ancak deportasyon iptal edildi.
Dublin Anlaşması ve Kilise İlticası
Dublin Anlaşması’na göre, mülteciler ilk kayıt yaptırdıkları AB ülkesine iade edilmek zorunda. Ancak kilise ilticası, bu tür durumlarda süre kazanmak ve mültecilerin dosyalarının yeniden incelenmesini sağlamak için kullanılıyor. Eğer mülteciler bu süreci kilise himayesinde geçirirse, deportasyon riski genellikle ortadan kalkıyor ve yeni bir sığınma başvurusu yapılabiliyor.
Kilise İlticasının Tarihi ve Önemi
Kilise ilticası hareketi, 1983 yılında Türkiyeli mülteci Cemal Kemal Altun’un intiharıyla gündeme geldi ve o tarihten bu yana 10 binden fazla mülteciye koruma sağladı. Almanya genelinde yaklaşık 500 aktif kilise ilticası bulunuyor ve bunlar, çoğunlukla insani açıdan zor durumda olan mültecilere bir çıkış yolu sunuyor.
Kilise ilticası, yasal bir hak olmasa da insan hakları bağlamında toplum tarafından genellikle saygıyla karşılanıyor. Bu tür olaylar, Avrupa’da göç politikalarının insani boyutunu yeniden tartışmaya açıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder