İsviçre Parlamentosu, yalnızca işgal altındaki veya ihtilaflı bölgelerden gelen Ukraynalılara koruma sağlayacak bir düzenleme kabul etti. Bu karar, mülteci politikaları üzerine yeni bir tartışmayı ateşledi.
İsviçre'nin Yeni Kararı Tartışmalara Yol Açtı
İsviçre, 2022 yılından bu yana Ukrayna'dan gelen mültecilere hızlandırılmış bir prosedürle S Koruma Statüsü veriyordu. Ancak bu hafta parlamentoda alınan bir kararla bu uygulama sınırlandırıldı. Artık yalnızca işgal altındaki veya savaş ihtilaflarının yoğun olduğu bölgelerden gelen Ukraynalılar bu statüden yararlanabilecek. Karar, hem ulusal hem de uluslararası basında farklı tepkilere yol açtı.
“Her Siren Sesi Savaş Anlamına Gelmez”
Kararı savunanlar arasında yer alan savaş muhabiri Kurt Pelda, İsviçre'nin önde gelen gazetelerinden Aargauer Zeitung'da şunları yazdı:
“Batı Ukrayna’daki bazı bölgeler zaman zaman Rus füzeleri ve dronlarıyla hedef alınsa da, bu bölgeler doğu ve güneydeki cephe hatlarına kıyasla oldukça sakin. Ukrayna’nın batısında sıkça duyulan siren sesleri, bu bölgelerin tamamını bir savaş alanına çevirmiyor. İsviçre’nin cömert koruma sistemi, yalnızca bu sese dayanarak herkese açılmamalıdır.”
“Dayanışma Eksikliği Bizi Zor Duruma Sokacak”
Öte yandan, Neue Zürcher Zeitung gazetesi kararı eleştirerek İsviçre'nin uluslararası dayanışmadan uzak bir tutum sergilediğini ifade etti:
“Moldova, Çekya, Polonya ve Estonya gibi ülkeler, her 1.000 kişi başına 20’den fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor. İsviçre’de ise bu oran sadece 8. İsviçre’nin bu bencil yaklaşımı, yükün diğer ülkelere binmesine neden olacak. Aynı zamanda, İsviçre'nin uluslararası itibarı da bu karar nedeniyle zarar görebilir.”
İsviçre'nin Kararı Ne Anlama Geliyor?
Bu değişiklik, savaş bölgelerinden kaçan binlerce Ukraynalıyı etkileyebilir. Özellikle Batı Ukrayna’da yaşayan ve çatışmalardan kaçmaya çalışan siviller, İsviçre’nin kapılarından geri çevrilebilir. İsviçre’nin bu kararı, diğer Avrupa ülkeleri için de bir emsal oluşturabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder