Küresel Göç Krizine Ortak Çözüm Arayışları: OECD Raporuna Göre Göç Yönetiminde Uluslararası İş Birliğinin Önemi Artıyor

OECD’nin 2024 Göç Raporu, küresel göç krizinin çözümünde uluslararası iş birliğinin önemini vurguluyor. Avrupa Birliği’nin Göç ve İltica Paktı ile Amerika kıtasındaki Los Angeles Deklarasyonu gibi bölgesel anlaşmalar, göç yönetimini daha verimli hale getirirken güvenli ve düzenli göç yolları sunmayı amaçlıyor.

OECD’nin 2024 Göç Raporu, küresel göç krizinin çözümünde uluslararası iş birliğinin önemini vurguluyor.



Sığınmacı Ajansı - OECD’nin 2024 Uluslararası Göç Görünümü Raporu, küresel göç krizinin yönetiminde uluslararası iş birliğinin giderek daha kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Raporda, göçün etkin bir şekilde yönetilmesi için ülkelerin politika uyumlaştırması gerektiği, özellikle de bölgesel iş birliği anlaşmalarının etkili sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. Avrupa Birliği’nin Göç ve İltica Paktı ve Amerika kıtasındaki Los Angeles Deklarasyonu gibi yeni anlaşmalar, bu iş birliğinin başarılı örnekleri arasında gösteriliyor.

Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı: Ortak Bir Politika Arayışı

Rapor, Avrupa Birliği’nin yıllarca süren müzakereler sonucunda kabul ettiği Göç ve İltica Paktı’nın, Avrupa’nın göç yönetimindeki karmaşık sorunlara karşı geliştirilmiş bir çözüm paketi olduğunu belirtiyor. Bu anlaşma, Avrupa ülkeleri arasında göç süreçlerinin daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini hedefliyor. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, ortak bir göç politikası çerçevesinde, iltica başvurularının değerlendirilmesi, sığınmacı kabul kriterleri ve sınır güvenliği gibi konularda daha koordineli adımlar atmayı taahhüt ediyor. Pakt, aynı zamanda iltica sürecini hızlandırarak göçmenlerin uzun süre bekleme süresiyle karşılaşmalarını önlemeyi amaçlıyor.

Amerika Kıtasında Los Angeles Deklarasyonu: Bölgesel İş Birliği Girişimi

OECD raporu, Amerika kıtasındaki göç hareketlerine yönelik Los Angeles Deklarasyonu'nun da göç yönetiminde uluslararası iş birliğinin önemli bir örneği olduğunu vurguluyor. 2022 yılında kabul edilen bu deklarasyon, ABD, Kanada, Meksika ve İspanya’nın öncülüğünde, Orta ve Güney Amerika ülkeleriyle birlikte daha düzenli ve güvenli göç yolları oluşturmayı hedefliyor. Deklarasyon, özellikle Orta Amerika’daki göç krizine çözüm bulmak amacıyla bölgedeki ülkelerle daha yakın bir iş birliği kurmayı amaçlıyor. Deklarasyon kapsamında, göç yollarının güvenliği artırılırken, düzensiz göçle mücadele için bölgesel göç merkezleri kurulması planlanıyor.

Göç Yönetiminde Ortak Zorluklar ve Hedefler

OECD, bu bölgesel iş birliği anlaşmalarının, göç yönetiminin küresel boyutta karşılaşılan en büyük zorluklarını çözmeye yönelik önemli adımlar olduğuna dikkat çekiyor. Göçmenlerin düzenli ve güvenli bir şekilde hareket etmesi sağlanırken, düzensiz göçün önlenmesi için çeşitli stratejiler üzerinde çalışılıyor. Ayrıca, ülkelerin kendi sınırlarını ve kaynaklarını koruma ihtiyacı ile göçmenlere insani yardım sağlama sorumluluğu arasında bir denge kurulması gerektiği belirtiliyor.

OECD raporu, ülkelerin göçmenlerin uyumunu desteklemek amacıyla vasıfların tanınması ve iş gücü piyasasına entegrasyon gibi konularda iş birliğini geliştirmeleri gerektiğine de vurgu yapıyor. Özellikle kalifiye göçmenlerin ev sahibi ülkelerde kendi mesleklerinde çalışmalarını sağlayacak diplomaların tanınması gibi konularda standartlaştırılmış yaklaşımlar öneriliyor.

Daha Etkin Göç Yönetimi İçin Yapılması Gerekenler

OECD, raporunda göç yönetiminin etkinliği için uluslararası iş birliğinin daha da yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle köken ülkeler ile transit ülkeler arasındaki iletişimin güçlendirilmesi, bilgi ve beklentilerin paylaşılması büyük önem taşıyor. Düzensiz göçe alternatif olarak güvenli ve düzenli göç yollarının oluşturulması gerektiği vurgulanırken, ülkeler arası en iyi uygulamaların paylaşılmasının göç krizine karşı daha etkili çözümler sunacağı ifade ediliyor.

Rapor, göçün sadece yönetimle sınırlı kalmayıp entegrasyon süreçlerini de kapsaması gerektiğini belirterek, göçmenlerin ev sahibi ülkelerdeki toplumsal uyumunu desteklemek için eğitim, iş gücü entegrasyonu ve barınma konularında uluslararası iş birliğinin artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. OECD, bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile birlikte göç akışlarının kapsamlı bir şekilde izlenmesi ve politika yapıcıların bu veriler ışığında daha bilinçli kararlar alabilmesi için çalışmalar yürütüyor.

Göç Politikasında Uluslararası İş Birliğinin Önemi Artıyor

OECD’nin 2024 raporuna göre, küresel göç krizinin etkilerini hafifletmek ve göçün olumlu yönlerinden faydalanmak için ülkelerin yalnızca ulusal düzeyde değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası iş birliği yoluyla politika geliştirmesi gerekiyor. Avrupa ve Amerika kıtalarında örneklerini gördüğümüz bu yeni iş birliği anlaşmaları, göç yönetiminde tüm ülkeler için daha etkin ve sürdürülebilir çözümler sağlayabilir.

Küresel göç krizinin yönetiminde uluslararası dayanışmanın artırılmasına dair bu öneriler, dünya genelinde göç politikalarının daha kapsayıcı, insani ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlama yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.


Yorumlar