Ege Denizi'nde Göçmen Faciası: İki Çocuk ve Dört Kişi Hayatını Kaybetti

Ege Denizi'nde bir hafta içinde ikinci göçmen faciası yaşandı. İki çocuk dahil dört kişi hayatını kaybederken, göçmen geçişleri ve trajediler artıyor.

Ege Denizi’nde Yeni Bir Trajedi

Bugün (28 Kasım) sabah saatlerinde Samos Adası açıklarında bir göçmen botu alabora oldu. Yunan sahil güvenlik ekipleri, iki kadın ve iki çocuk olmak üzere dört kişinin cansız bedenine ulaştı. Botta bulunan 16 kişi kurtarılırken, kaç kişinin hala kayıp olduğu bilinmiyor. Sahil güvenlik ekipleri arama-kurtarma çalışmalarını sürdürüyor.

Artan Göçmen Geçişleri ve Ölümler

Bu trajedi, Ege Denizi’nde bu hafta yaşanan ikinci büyük facia oldu. Pazartesi günü aynı bölgede altı çocuk dahil sekiz kişinin hayatını kaybettiği başka bir göçmen kazası yaşanmıştı. UNICEF, çocuk mültecilerin korunması için daha güvenli ve yasal yolların oluşturulması çağrısında bulundu. Kuruluşun verilerine göre, 2014'ten bu yana Doğu Akdeniz'de en az 2.508 kişi yaşamını yitirdi.

Göçmen Akışında Artış

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre, 2024 yılında Türkiye'den Yunanistan’a geçen göçmen sayısı 56 bini aştı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine kıyasla artış gösterdi. Rodos Adası gibi bölgelerde ise yüzde 30'lara varan bir yükseliş kaydedildi.

Yunanistan Göç Bakanı Nikos Panagiotopoulos, Orta Doğu’daki savaşlar ve krizlerin göçmen akışını artırdığını belirtti. Kış aylarının yaklaşmasıyla hava koşullarının daha da kötüleşeceğini, bu nedenle trajedilerin artabileceğini ifade etti.

Sınır Güvenliği ve İnsan Kaçakçılığıyla Mücadele

Yunanistan hükümeti, göçmen geçişlerini önlemek için sınır güvenliğini artırmayı planlıyor. Ocak ayında AB dönem başkanlığını devralacak Polonya ile birlikte, sınır duvarı inşası için AB fonlarının artırılması gündemde. Ayrıca, insan kaçakçılığıyla mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda sahte belgeler sağlayan ve göçmenleri Avrupa'nın diğer şehirlerine gönderen bir şebekenin dokuz üyesi gözaltına alındı.

Yunanistan'da yaşanan bu son trajedi, göç yollarının güvenli hale getirilmesi ve daha insani politikaların uygulanması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.