Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (CJEU) yeni kararı, bir ülkenin yalnızca belirli bölgelerinin "güvenli menşe ülkesi" ilan edilmesini engelliyor. Bu karar, sığınmacı politikalarını etkileyebilir ve özellikle Türkiye gibi ülkelerden gelen başvuruları yeniden şekillendirebilir. İsviçre gibi AB üyesi olmayan ülkelerde de dolaylı etkiler bekleniyor.
Avrupa Birliği Adalet Divanı (CJEU), Ekim 2024’te aldığı önemli bir kararla, bir ülkenin sadece belirli bölgelerinin "güvenli menşe ülkesi" olarak kabul edilemeyeceğine karar verdi. Bu karar, AB üye ülkelerinin sığınmacılar ve göçmenler için belirledikleri “güvenli ülkeler” listelerinde değişikliklere neden olabilir. Özellikle, Türkiye ve Moldova gibi bazı ülkelerin sadece belirli bölgelerinin güvenli kabul edilmesi gibi yaklaşımlar bu kararla birlikte geçerliliğini yitirdi.
Kararın Kapsamı ve Bağlayıcılığı
Avrupa Birliği’ne üye ülkeler için bağlayıcı nitelikte olan bu karar, AB sığınma politikasında köklü bir etki yaratabilir. AB hukukuna göre, bir ülkenin güvenli olarak ilan edilmesi, o ülkenin tüm topraklarında güvenliğin sağlanmış olmasını gerektiriyor. CJEU, güvenli menşe ülkesi tanımının, bir ülkenin tamamında güvenliğin temin edilmesini şart koşarak, kısmi güvenlik anlayışını reddetmiş oldu.
İsviçre Karardan Nasıl Etkileniyor?
İsviçre, Avrupa Birliği üyesi olmamakla birlikte Schengen Bölgesi’ne dahil ve Dublin Anlaşması çerçevesinde AB ülkeleri ile sığınmacı geri gönderme anlaşmalarına taraf. Ancak, İsviçre bu tür AB mahkeme kararlarına doğrudan uymak zorunda değil. Yine de, İsviçre sıklıkla AB’nin göç politikalarını takip etmekte ve bunları kendi yasalarına uyarlama yoluna gitmektedir. Bu yeni kararla birlikte, İsviçre’nin de menşe ülkelerinin kısmi güvenliğini dikkate alan sığınma değerlendirmelerini gözden geçirmesi beklenebilir.
Kararın Olası Etkileri
Bu karar, AB üye ülkelerinin sığınma başvurularını değerlendirirken üçüncü ülkelerin güvenli olup olmadığını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Özellikle, güvenli olduğu varsayılan ülkelerdeki çatışma bölgeleri veya istikrarsızlık unsurları başvuruların kabul oranlarını etkileyebilir. Uzmanlar, bu kararın, özellikle Türkiye gibi bazı ülkelerden gelen sığınmacıların başvurularının reddedilmesi süreçlerini zorlaştıracağını öngörüyor. Bunun yanında, insan hakları örgütleri kararı olumlu karşılarken, bazı AB ülkeleri sığınmacı politikalarında ek önlemler almak zorunda kalabilir.
Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın bu kararı, Avrupa genelinde sığınma politikalarında önemli bir değişikliğe yol açacak gibi görünüyor. Özellikle AB dışındaki ülkelerin de bu karardan etkileneceği düşünülüyor, çünkü İsviçre gibi bazı ülkeler AB içtihatlarını göz önünde bulundurarak kendi politikalarını şekillendirme eğiliminde. Bu durum, sığınmacı ve göçmenlerin başvuru süreçlerinde yeni düzenlemelere yol açabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder