Hollanda'da koalisyon ortakları, sığınmacı krizi ilanı konusunda karşı karşıya. Nieuw Sociaal Contract, Danıştay'ın olumsuz görüş bildirmesi halinde desteklerini çekme tehdidinde bulundu. VVD ve PVV bu açıklamalara sert tepki gösterdi.
Sığınmacı Krizi Planı Koalisyonu Zor Duruma Sokuyor
Hollanda hükümeti, sığınmacı krizi ilanı üzerine ciddi bir tartışma yaşıyor. Merkez sağ partisi Nieuw Sociaal Contract (NSC), hükümetin sığınmacı krizini ilan etme planına yönelik sert bir tutum aldı. NSC'nin geçici lideri Nicolien van Vroonhoven, Danıştay’ın (Council of State) olumsuz bir görüş bildirmesi durumunda, yasayı desteklemeyeceklerini söyledi. Van Vroonhoven, "Kararın gerekçelendirilmesi şart. Eğer Danıştay olumsuz görüş bildirirse, buna kesinlikle katılmayacağız," dedi. Danıştay, yasalar hakkında bağlayıcı olmayan hukuki görüşler sunan bir kuruldur ve önerileri yasaların parlamentoya gitmeden önce gözden geçirilmesini sağlar.
Koalisyon Ortaklarından Tepkiler: VVD ve PVV
Van Vroonhoven’in açıklamaları, koalisyonun diğer güçlü ortakları olan VVD ve PVV tarafından hızla eleştirildi. VVD lideri Dilan Yesilgöz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, VVD'nin yasanın hukuken uygulanabilir olması için mücadele edeceğini belirtti ve spekülasyonlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Geert Wilders liderliğindeki PVV, koalisyonun en büyük ortağı olarak daha sert bir duruş sergiledi. Wilders, Van Vroonhoven’e doğrudan hitap ederek, sığınmacı krizinin büyüklüğüne dikkat çekti ve NSC’nin geri adım atmasını istedi. "Sığınmacı krizini çözmek için şimdiden geri adım atmak ve NSC'nin tehditleriyle oy kullanmak çözüm değil," diyerek hükümetin bu konuda kararlı olması gerektiğini belirtti.
Sığınmacı Krizine Yönelik Hükümetin Üç Aşamalı Planı
Hükümetin amacı, sığınmacı sayısını azaltmak ve iltica sistemine yönelik baskıyı hafifletmektir. Bu kapsamda hazırlanan üç aşamalı plan,acil yetkilerin uygulanmasını öngörüyor:
1. Başvuruların Dondurulması: Yeni sığınmacı başvurularının geçici olarak durdurulması ve aile birleşimine sınırlamalar getirilmesi planlanıyor.
2. Kriz İlanı: Asıl plan, ülkede sığınmacı krizini resmi olarak ilan etmek. Bu durum, hükümete daha geniş yetkiler verecek ve iltica başvurularını ciddi şekilde sınırlandıracak.
3.AB Göç Kurallarından Muafiyet: Uzun vadede hükümet, Hollanda'nın AB'nin göç ve iltica kurallarından muaf tutulmasını isteyerek, daha bağımsız bir göç politikası izlemeyi hedefliyor.
Yasal Tartışmalar ve Krizin Geleceği
Bazı hukuk uzmanları, Hollanda’nın karşı karşıya olduğu sığınmacı durumunun, bir kriz olarak tanımlanıp tanımlanamayacağını sorguluyor. Leiden Üniversitesi'nden Anayasa Hukuku Profesörü Wim Voermans, yaşanan sıkıntıların ani bir savaş, doğal afet veya salgın gibi olağanüstü durumlara benzemediğini belirterek, hükümetin kriz ilanı planını eleştirdi.
Barınma Sorunu: Ter Apel’de Kriz
Sığınmacıların barınma koşulları da hükümetin karşılaştığı acil sorunlardan biri. Groningen’deki Ter Apel'de bulunan Hollanda’nın en büyük sığınmacı kabul merkezi, kapasitesinin üzerinde kalabalıklaştı. Yaklaşık 2.200 kişi, kapasitesinin 200 üzerinde bir rakamla geceyi merkezde geçirdi. COA (Centraal Orgaan opvang asielzoekers) bu nedenle "bir giren bir çıkar" sistemine geçerek durumu kontrol altına almaya çalışıyor. COA, özellikle yalnız erkek sığınmacıları geri çevirmeye başladı ve en savunmasız durumdaki kişiler öncelikli kabul ediliyor.
Komşu belediye Stadskanaal ve Kızıl Haç da geçici bir çözüm olarak bir spor salonunda kamp yataklarıyla dolu bir yatakhane kurdu. Ancak Stadskanaal Belediye Başkanı Klaas Sloots, bunun kalıcı bir çözüm olmadığını belirtti. "Hiç yoktan iyidir, ancak daha iyi çözümler bulmamız gerekiyor," dedi.
Yorumlar
Yorum Gönder