Şubat 2024'te İtalya, Arnavutluk ile her yıl 36.000'e kadar sığınmacıyı Arnavutluk'taki gözaltı merkezlerine transfer etmek için bir anlaşma imzaladı. Ancak Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), bu anlaşmanın pahalı, zalim ve ters etkili olduğunu belirterek, sığınmacıların daha tehlikeli yollara yönelmesine neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Anlaşma Nasıl İşleyecek?
İtalyan Sahil Güvenlik ve Donanması, Avrupa Birliği'nin (AB) kara sularının dışında denizden kurtardıkları 36.000'e kadar sığınmacıyı Arnavutluk'taki gözaltı merkezlerine transfer edecek. Arnavutluk'ta uluslararası koruma başvurusunda bulunan kişiler, başvuruları sonuçlanana kadar bu merkezlerde barınacak. Sığınma hakkı verilenler İtalya'ya kabul edilecek, diğerleri ise büyük olasılıkla geldikleri ülkelere geri gönderilecek.
İtalyan hükümeti, bu anlaşma için başlangıçta beş yıl boyunca 650 milyon euro bütçe ayırmıştı, ancak toplam harcamanın 1 milyar euroyu aşabileceği bildiriliyor. Yine de gözaltı merkezlerinin açılışı, planlanandan üç ay daha geç kaldı.
Anlaşma Kimleri Etkileyecek?
İtalya-Arnavutluk anlaşması, İtalyan Sahil Güvenlik ve Donanması tarafından denizde kurtarılan ve İtalya hükümetinin "güvenli" olarak kabul ettiği ülkelerin vatandaşlarını kapsıyor. Bu kişiler, "hızlı sığınma prosedürleri" kriterlerini karşıladıkları takdirde Arnavutluk'taki gözaltı merkezlerine transfer edilecek.
İtalyan hükümeti, çocuklar, hamile kadınlar ve diğer savunmasız bireylerin Arnavutluk'a gönderilmeyeceğini belirtti. Ancak, bu grupları belirlemek ve onların gözaltı ve sınır dışı edilmeden muaf tutulmasını sağlamak için şu anda herhangi bir garanti veya güvence bulunmuyor.
İtalya'ya zaten ulaşmış olan sığınmacılar, karadan gelenler ya da sivil toplum kuruluşları tarafından denizde kurtarılanlar, bu anlaşmanın kapsamı dışında kalıyor.
Anlaşma İnsan Haklarını İhlal Ediyor mu?
AB ve uluslararası hukuk, sığınma hakkını temel bir insan hakkı olarak kabul eder ve herkesin, köken ülkesi ne olursa olsun sığınma talep etme hakkı vardır. IRC, İtalya-Arnavutluk anlaşmasının sığınmacılar için büyük riskler taşıdığını belirtiyor.
IRC İtalya'da Hukuk ve Savunma Danışmanı Flaminia Delle Cese, "İtalya'nın Arnavutluk'taki sığınmacılar için kurduğu merkezler baştan beri olmamalıydı" diyerek, insanların AB topraklarından uzak kapalı merkezlere taşınmasının temel insan haklarını tehlikeye attığını ve güvenli bir sığınak arayışı nedeniyle bireylerin fiilen hapsedildiğini ifade etti.
AB'ye gelen insanlar, AB değerleri ve yasalarına uygun olarak, saygı ve insan onuruyla muamele görmelidir. AB dışındaki ülkelerle yapılan herhangi bir göçmenlik anlaşması, hareket halindeki insanların onuru ve temel haklarının korunması şartına bağlı olmalıdır.
AB’nin Tepkisi Nasıl Olmalı?
AB'nin göç yönetimini üçüncü ülkelere devretme çabaları, ters tepebilir ve insanların korunma arayışı içinde daha tehlikeli yollara yönelmesine neden olabilir. Bunun yerine, AB ve üye devletlerinin güvenli yolları genişletmesi hayati önem taşımaktadır, böylece insanlar bu tehlikeli yolculuklara çıkmak zorunda kalmaz.
İtalya, İsviçre’nin sığınmacılara ücretsiz yasal danışmanlık ve temsil sağlama yaklaşımından öğrenebilir. Benzer uygulamaların benimsenmesi, sığınmacıların haklarını koruyacak ve daha adil bir süreç sağlayacaktır.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), İtalya-Arnavutluk anlaşmasının uygulanmasını izlemek ve sığınma hakları ile uluslararası koruma standartlarının korunmasını sağlamak için devreye gireceklerini açıkladı. UNHCR ve bağımsız insan hakları gözlemcilerinin, merkezlerin koşullarını izleme, kayıt ve sığınma prosedürlerini gözlemleme ve merkezde tutulan bireylerle konuşma konusunda engelsiz erişime sahip olmaları hayati önem taşımaktadır.
IRC Hakkında:
IRC, İkinci Dünya Savaşı sırasında zulümle karşı karşıya kalanlara yardım etmek amacıyla kurulmuş ve savaşın sona ermesinin ardından acil yardım ve mülteci yerleştirme konularında çalışmaya başlamıştır. O zamandan beri IRC, Macaristan, Vietnam, Angola, Suriye, Güney Sudan ve Myanmar gibi ülkelerden gelen mültecilere destek vermiştir. Bugün, 40'tan fazla ülkede, çatışma ve felaketlerden etkilenen insanlara hayatta kalma, toparlanma ve umut dolu bir hayat yaşama şansı sunmak için çalışmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder